Müzelerin topluma karşı sorumlulukları içerisinde, eğitim ve bilgilendirme amaçlı uygulamalar bulunmaktadır. Türkiye’nin sergilemiş olduğu müzecilik anlayışı kültürel ve arkeolojik değerlerin korunması ve sergilenmesi ekseninde sınırlı kalmış olup, doğa bilimleri alanında ihtiyaç duyulan gereksinimlere ise cevap verilememiştir. Doğa Bilimleri alanında Avrupa ülkelerinde neredeyse her şehre birer tane düşecek şekilde açılmış olan Doğa Müzeleri, Türkiye’de ise yok denecek kadar azdır. Oysaki Kemaliye’de kurulmuş olan Doğa Tarihi Müzesi, ülkemizde hayvanlar, bitkiler, mantarlar, likenleri, yosunlar, bir hücreli canlılar ve jeolojik materyallere ilişkin örneklerin olduğu geniş bir yelpazeye sahip canlı toplulukları sergilenmektedir.
Bölgeden, ülkemizin ve dünyanın farklı bölgelerinden temin edilen birçok doğal bileşenler, geniş bir akademisyen ekibi tarafından desteklenmiştir. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesine devredilerek Kemaliye Hacı Ali Akın Meslek Yüksekokul bünyesinde 1000 m2’lik bir alanda Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi olarak herkese açık bir şekilde sergilenmektedir.
Bu müzede bu proje çalışması ile;

  • Kemaliye’de ortaokul düzeyindeki (5, 6, 7 ve 8. sınıflar) öğrencilere yönelik, bir gün boyunca, yoğun bir doğa tanıtımı programı uygulanması amaçlanmıştır. Kemaliye ilçesi sınırlarındaki toplam 123 ortaokul öğrencisine, tüm güne yayılan bir program kapsamında, jeolojik ve biyolojik materyallerin ayrıntılı tanıtımı yapılacak ve çocukların doğayı algılama ve koruması ile ilgili bilgiler aktarılmaktadır. Çocukların doğaya çıktıklarında karşılaşabilecekleri tüm canlı gruplarına ilişkin örnekler müzede sergilenmektedir. Doğa Tarihi Müzesi; hayvanlar (omurgasız canlılar, amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memeliler), bitkiler, mantarlar, likenleri, yosunlar, bir hücreli canlılar ve jeolojik materyallere ilişkin örneklerin olduğu geniş bir yelpazeye sahip canlı topluluklarının sergilendiği bir kapsama sahiptir. Bu örneklerin özellikleri ve ekosistemdeki önemleri anlatılarak onları tanımaları ve doğayı korumaları gerektiği bilinci verilmektedir.
  • Projede, çeşitli etkinlikler ile ortaokul öğrencilerine yönelik olarak hazırlanan program kapsamında, uygulamalı bilim merkezi olarak kullanılan yerel bir doğa müzesinde doğal kayaçlar, fosiller ve başta bölgeye özgü türler olmak üzere birçok biyolojik materyal tanıtılmakta ve onların ekosistemdeki önemleri hakkında uygulamalı ve görsel içeriği yüksek bir eğitim programı gerçekleştirilmektedir. Bu proje ile en azından Doğu Anadolu Bölgemizdeki çocukların doğa ile barışık yaşamaları için önce onları tanımaları gerekliliği ön plana çıkartılmakta okul dışı öğrenme ortamları açısından çok büyük öneme sahip doğa müzelerinin önemi de anlaşılmış olacaktır.
  • Küçük yaşlardan itibaren müzelerde nesneler ile karşılaşan ve bunlarla bağlantılı etkinlikler yapan bir kişinin yaşam anlayışı gelişmekte ve doğaya bakış açısı farklılaşmaktadır. Bu çalışma sayesinde doğa tarihi müzesinin bir bilimsel eğlence merkezi şeklinde düzenlenip çocukların hizmetine sunulmuştur. Bu projenin özellikle çevrelerini daha bilinçle algılamaya çalıştıkları bir dönemdeki öğrencilere yönelik tasarlanmış olmasının nedeni ise çocukların bilime dair olumlu izlenimlere sahip olan bireyler olarak gelişim süreçlerine devam etmeleri ve ileride oluşacak bilim kültürünün temellerini oluşturacak olmalarıdır.

Müzeyi ziyaret ederek etkinliklere katılıp, öğrenerek keyifli vakit geçiren çocuklar erken yaşlarda bilim ile eğlenceli bir ortamda hoşça vakit geçirmektedir. Bilimle tanışan bireylerin ileride ülkemizdeki bilim kültürünün gelişime önemli katkılar sağlamaları kaçınılmaz bir sonuç olacaktır.